Galateia

Selamlaarr!!! Bugünkü post en mutlu hazırladıklarımdan biri... Çünkü caaaanım dizimin yorumunu yapacağım! Hadi başlayalım! Dünyada nükleer bir patlama gerçekleşmesi sonucu,yeryüzünde hayat bitmiştir,radyasyon her yere dağılmıştır. 12 gelişmiş ülkede kalan son insanlar Ark isimli bir uzay istasyonuna çıkmayı başarmışlardır. 97 sene içinde,yer yer oksijen,yiyecek vs sorunu yaşayan Ark,zaman içinde oksijen yetmezliğinden öleceklerini anlayınca bazılarını dünyaya geri göndermeyi düşünür,hem oksijen artacaktır hem de dünyanın yaşanılabilir olup olmadığı görülecektir. Bu gönderilecekler genel olarak 18'in altında olan ve basit bir suç ile idama çarptırılan gençlerdir. Bu gençler Ark Yönetimi tarafından bağışlanır,idam ettirilmezler fakat bunun yerine dünyaya gönderilirler. Cw yapımı bir dizi. Genel olarak CW dizilerine 'ergen dizisi bunlar yeaaa' yapanlar,umarım The 100 izledikten sonra bu dediklerini unuturlar. CW bence gayet kaliteli bir kanal. Dizi her

Selam! Bugün sizlere beni çok etkileyen ve çok sevdiğim bir filmden bahsedeceğim. Lisede çok sevdiğim Coğrafya Öğretmenimiz,bize bir film izletmek istediğini,çok heyecanlı ve ilginç olduğunu ve kendisinin çok etkilendiğini söylemişti. Filmi toplamda 2-3 kez izledik diye hatırlıyorum,asla sıkmadı. Başlıkta da belirttiğim gibi,Maya Uygarlığını anlatan bir film. Filmin başında,gayet mutlu,kendi halinde yaşayan bir Maya Kabilemiz var. Hayatlarını bir şekilde kendi kendilerine devam ettirirlerken,köylerine bir baskın düzenlenir. Bu baskında kadınlar satılmak için alıkonulur,erkekler Maya İnancına göre kurban edilir,köy dağıtılır,yaşamları yerle bir olur. Ana karakterimiz Jaguar,hamile karısını ve çocuğunu bu katliamda bir şekilde saklar,geri döneceğine söz verir ve yola çıkar. Konusu olsun,görsel efektleri olsun,müzik ve mekan seçimi olsun... Gerçekten 10 numaraydı. Filmi izlerken o dönemlerde hissediyorsunuz kendinizi,o kadar harika bir kurgu ki. Filmde M

Selamlar! Malum okullar açılıyor.. Okul,belki yurt,ihtiyaçlar,kitaplar vs derken maddi olarak genelde zorlanılan bir dönemdir Eylül. Özellikle bu dönem sıkıntı çekmemek için önceden plan yapıp buna uyarak,maddi olarak rahatlamak mümkün. :)  Tabii diyeceksiniz ki okullar açılacak sen para biriktirme yazısı paylaşıyorsun.. Konu olarak okul ile girmiş olsam da,özellikle öğrencilik yıllarında paraya ihtiyacımız var. Bunu her dönemde,her yaşta,her konuda uygulayabilirsiniz tabi ki. ❤️ 1-Ne için para biriktirdiğinizi belirleyin. "Set a goal" tam olarak böyle çevrilmiyor belki fakat motivasyon olarak yüksek olmak için bir hedefiniz olması daha iyi olabilir. Laptop,telefon,araba,istediğiniz güzel bir mont... Spesifik olarak bir hedefiniz yoksa da bunu 'yurt dışı', 'tatil' vs gibi olarak da ayarlayabilirsiniz. 💰 2-Harcamalarınızı kontrol edin,not alın. Gün sonunda ne kadar harcadınız ya da ne kadar kazandığınızı (iş,ailenizden aldığınız para vs

Merhabalaaarrr 💃 Nasılsınız? Umarım hayatınızda her şey yolundadır. ❤️ Eylül ayının gelişi ile beraber hayatımla ilgili bir karar aldım: Daha düzenli ve üretken olmak. Yapılacak çok fazla şey olmasına rağmen günüm ya verimli geçmiyordu ya da tatmin olmuş hissetmiyordum. Ajanda vs kullanmayı çok sevsem de,sınırlandırmalar hoşuma gitmiyordu. Yani sadece planlamaya yönelik olmasın,ayrıca o ay neler yapmışım şöyle bir bakmak istiyordum. Belli bir süre telefonumda notlar kısmını kullandım ama üşendim bir zaman sonra. Gel zaman git zaman,özellikle yurt dışında çılgınlaşmış,ülkemizde de yavaş yavaş tanınmaya başlayan Bullet Journal çekti dikkatimi. Veee gördüğünüz postu oluşturacak kadar girdi hayatıma. 💙 Gelin,temel soruları yanıtlayıp,ben nasıl kullanıyorum inceleyelim. Bullet Journal nedir? Ryder Caroll isimli bir tasarımcı,zamanınızı düzenlerken size kolaylık sağlaması fakat aynı zamanda yaratıcılığınızı kullanabileceğiniz,kişiselleştirip özelleştirebileceğiniz bi

Burak Tamdoğan,çok sevdiğim bir sanatçı. Projelerini severek takip ederken,geçen sene ilk kitabı olan 'Kalabalık Olmanın Esasları' çıktı,Puksavida Yayınlarından ve en sevdiğim öykü kitapları arasına girdi. Onun da yorumu gelecek,takipte kalın. :) Sondan Başa bu sene,İthaki Yayınlarından çıkan bir şiir kitabı. Önceki postlarda da belirttiğim gibi,şiirlere takmış durumundayım. Sevdiğim birinin sevdiğim bir türde kitabı çıkınca da aradım,taradım ve nihayetinde bulup okudum. Şiir dedim fakat tam olarak alışık olduğumuz,ölçülü,uyaklı şiirlerden değil,biraz daha 'mensur' denilebilecek serbest tarzda yazılmış kitap. Bu bakımdan başta garipsesem de,zamanla kitabın içine girdikçe bu durum çok hoşuma gitmeye başladı! 💙 Kitap sondan başlıyor,yani ters. Yani kitabın sonundan,fotoğraftaki gibi okumaya başlıyoruz. Evet harika anlatıyorum.. 🤣 Konular ise o kadar geniş ki,hayatın her alanına,her bölümüne değiniliyor. Çok samimi bir hava,sanki Burak Tamdoğan i

Şiirlere olan ilgim gün geçtikçe artıyor.. Çok seviyorum şiir okumayı,herhangi bir roman okumaktan biraz daha özel gibi geliyor,sanki insanlar kendilerini daha çok açıyormuş gibi hissediyorum. Bu yüzden özellikle bu sene bir sürü şiir kitabı aldım,okudum. En beğendiklerimden biri,yine bir çok kişinin favorisi olan Lavinia idi... Seneler önce sınıfımızda yazarlar,şairler günü yapmıştık ve en yakın arkadaşım Özdemir Asaf'ı tanıtmıştı,belki de bu yüzdendir bilinmez ama kendisini gerçekten çok merak ediyor ve seviyordum. Özdemir Asaf'la ilk tanışmam bu kitapla oldu,o kadar beğendim ki.. Yalın dille fakat duygu yüklü,özel, orjinal yazılmış. Satırların arasından Özdemir Asaf'ın sevgisini,aşkını hissediyorsunuz. Kısacık,bir çırpıda bitebilecek bir kitap zaten. Bir kaç güzel alıntıyla baş başa bırakıyorum sizleri.. "Sensiz de denizi seyredebiliyorum.  Hem dalgaların dili seninkinden açık. Ne kadar hatırlatsan kendini boş,     Sensiz de seni sevebiliyo