Eşkıya Film Yorumu

Güzel bir günden herkese merhaba!❤
Bugün sizlere beni çok etkileyen bir film yorumu gireceğim. Eşkıya'yı bu kadar sonradan izlemek beni biraz üzdü,böylesine kaliteli bir yapımı izlemeyen kalmamalı diye düşünüyorum. 

İlgili resim

Üstad Yavuz Turgul'un senaryo ve yönetmen koltuğunda oturduğu film,96 yapımı. Öylesine etkileyici ve naif bir film ki.. İlk olarak konusunu belirtelim:

Eşkiya, hapse düşmesine neden olan arkadaşının peşine düşen bir adamın hikayesini anlatıyor. 35 yıl önce Cudi dağlarında bir grup eşkiya yakalandı ve hapse atıldı. Yıllar içinde kimi hastalıktan, kimi hesaplaşma sonucu öldü. Biri hariç... 35 yıl sonra Hapisten çıkınca Baran’ ın ilk işi köyüne dönmek olur. Yıllar önce hapse girmesine en yakın arkadaşının sebep olduğunu öğrenir. Bu en yakın arkadaşı onun çocukluk aşkını alarak İstanbul’ a gitmiştir. Baran da onu bulmak üzere İstanbul’un yolunu tutar.

Film ilk dakikasından itibaren sizi büyülüyor. Baran karakterinin böylesine ince ruhlu bir insan olması,hayatta her zaman iyilerin olduğu gerçeğini hatırlatıyor. Çok şirin,komik ve derin bir karakter. Sırf  Baran üzerine bir tez yazılabileceğine inanıyorum.

eşkiya replik ile ilgili görsel sonucu

Baran'ın yıllardır içinden atamadığı Keje.. Kaldı mı böyle aşk dedirten türden. En yakın arkadaşının kendine ihanetini öğrenen,35 sene hapishanede hayata tutunmaya çalışan,çıktığında iyi kalbiyle doğruyu yapmaya çalışan,çok ama çok muazzam bir karakter.

İlgili resim

Keje karakteri de keza ilginç. Baran'ın yokluğundan sonra hiç konuşmamış,hayata küsmüş adeta. İlk karşılaşmalarındaki o duygu yoğunluğu,film boyunca ağlattı beni. 


eşkıya berfo ile ilgili görsel sonucu

Berfo karakterinden nefret etmedim genelin aksine. İzlerken çok içim acıdı hatta. Elbette film sonunda yaptığı bir diğer ihanetle sarsıldım fakat bilemiyorum, Turgul öyle bir yazmış ki nefret ettim desem saygısızlık yapacakmışım gibi hissediyorum.

Peki filmin neşesi,ara sıra hüzün katan karakteri Cumali? Unutursak kalbimiz kurusun..

eşkıya cumali ile ilgili görsel sonucu

Cumali'nin baştaki ön yargısının zamanla kırılmasıyla,Baran ve Cumali'nin "baba-oğul" sahneleri çok güzeldi. İnanın,izlerken insanın içi ısınıyor. Çok güzel,ömürlük denilebilecek bir dostluktu.

Film boyunca hüngür hüngür ağladım,sonunda oturdum bir daha ağladım. Hayatın gerçek,çıplak yüzünü,İstanbul'u o kadar güzel anlatmışlar ki. Yüzünüze bir tokat darbesi gibi iniyor bazı şeyler.

Film bu kadar güzeldi,çok etkilendik evet... peki ya oyuncu kadrosu? Tüm devler bir arada toplanmıştı resmen.. Muazzamdı. Müthiş bir oyunculuk,emek vardı. Tüm ekibin bir kez daha emeğine sağlık.

Bu filmi geç izlediğim için hala kendime kızıyorum ama geç olsun da güç olmasın diyeceğim. Lütfen,eğer vaktiniz varsa ve kaliteli bir Türk yapımı izlemek istiyorsanız,Eşkiya'yı izleyin. Tüm zamanların favori filmleri listeme üstlerden giriş yaptı. 

Yazımı,ikonikleşmiş o muazzam replik ile sonlandıracağım,okuduğunuz için çok teşekkür ediyorum. 💘

hayatın sevda karşısında ile ilgili görsel sonucu


*görseller internetten alıntıdır.




Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Kahkahalara Boğdururken Sorgulatan Dizi: Rick and Morty Replikleri

The 100-Dizi Yorumu